DİŞ KAPLAMALARI

DİŞ KAPLAMASI

Diş kaplamaları, genelde dişlerin ön yüzeylerinin üzerlerine uygulanmakta olup, dişlerdeki madde kayıplarına ve biçim bozukluklarına göre kullanılacak olan kaplama malzemesi değişmektedir. Kaplamalar, hastalardan ölçü alınarak kişiye özel olarak yapılırlar.

Kaplamalar, lekeli, aşınmış, kırık ve pürüzlü dişleri gizler ve ışığı yansıtırlar.

Günümüzde kullanılan kaplama çeşitleri;

– Lamina kaplama (yaprak porselen )
– Porselen kaplama
– Zirkonyum kaplama
– E-max kaplama.

 

LAMİNA KAPLAMA NEDİR?

Lamina kaplamalar yaprak porselen olarak da bilinen özellikle ön dişlere uygulanan estetik kaplamalardır. Bu kaplamalar için dişlerde hiç aşındırma yapılmaz ya da çok az aşındırma yapılır. Bu sebeple sağlıklı diş dokuları korunmuş olur. Çok ince bir yapıda tasarlanan lamina kaplamalar dişlerin yalnızca ön yüzlerini ve bazı durumlarda kesici yüzlerini kaplamaktadır.

 

LAMİNA KAPLAMALAR KİMLERE YAPILIR?

Diş ve çene gelişimini tamamlamış, dişlerini ve gülüşünün görüntüsünden memnun olmayan herkese lamina kaplamalar yapılabilmektedir. Lamina kaplamalarına ihtiyaç duyulan durumları şu şekilde sayabiliriz;

1. Ön dişlerde kırılma ve aşınmaların bulunduğu durumlarda,
2. Beyazlatma tedavilerinin yeterli gelemediği ölçülerde diş renklenmelerine sahip kişilerde,
3. Ortodontik tedaviyi tercih etmeyen hastaların hafif çapraşıklık durumlarında,
4. Ortodontik tedavi sonrası yeterli gülüş estetiğinin sağlanamadığı hastalarda,
5. Ön dişler arasında diastema adı verilen boşlukların bulunduğu durumlarda,
6. Ön dişlerdeki yüzeysel çürüklerde,
7. Diş boylarının orantısız ya da kısa olduğu durumlarda,
8. Diş minelerinin genetik olarak pürüzlü olduğu ya da yapısal bozuklukların bulunduğu durumlarda,
9. Diş şekillerindeki anatomik bozuklukların varlığında,
10. Renklenmiş ve eskimiş eski dolguların varlığında,
11. Gülüş tasarımının bir parçası olarak.

 

LAMİNA KAPLAMALAR DAYANIKLI MIDIR?

Lamina kaplamalar yüksek dayanıklılıkta porselenlerden imal edilmektedir. Bu nedenle aşınmalara karşı son derece dayanıklıdırlar. Fakat ince yapılarından dolayı metal destekli ya da empress olarak anılan ve tüm dişi saran porselenlere göre daha hassastırlar. Bu sebeple çiğneme kuvvetinin yüksek olarak hissedildiği arka dişlere uygulanmaları tavsiye edilmemektedir.
Doğru bölgeye doğru şekilde yapılan lamina kaplamalar, gerekli özen ve ağız bakımı sağlanırsa, çok uzun yıllar sağlıklı bir şekilde kullanılabilirler.

 

LAMİNA UYGULAMA PROSEDÜRÜ

1. Öncelikle hastaya kapsamlı bir ağız muayenesi yapılır. Genel ağız hijyeni ve sağlığı tespit edilir.

2. Gerekli görülürse diş eti tedavileri, temizliği ve lamina planlanmayan dişler için diş beyazlatması tedavileri uygulanır.

3. Uygulama yapılacak dişlerde çürükler varsa temizlenir.

4. Eğer diş etlerinin boyutlarında bir orantısızlık ya da başka estetik problemler mevcutsa, bunlar lamina uygulamalarından önce küçük cerrahi işlemlerle düzeltilir.

5. İşlem öncesi durumun tespiti için fotoğraflar alınır.

6. Kompozit malzemeyle dişler üzerine geçici bir uygulama yapılarak tedavi sonunda oluşacak görüntü hastaya sunulur. Bu aşamada dişler herhangi bir zarar görmez. Eğer yapılması planlanan dişlerde hastanın başka estetik beklentileri varsa, bu aşamada planlamaya dahil edilir.

7. Geçici uygulama diş üzerinden uzaklaştırılır. Gerekli görüldüğü durumlarda özel frezler yardımıyla dişlerde çok az miktarda aşındırma yapılır.

8. Özel ölçü maddeleriyle dişlerin ölçüsü alınarak modeller elde edilir.

9. İşlem planlanmayan dişlerin rengi tespit edilerek yapılacak lamina kaplamaların renklerine karar verilir.

10. Kimi zaman “cerec” adı verilen dijital diş hekimliği uygulamaları kullanılır. Bu durumda dişler üzerine titanyum içerikli özel bir toz sprey uygulanarak mikro kamera yardımıyla ölçü alınıp bilgisayar ortamında dijital diş modelleri oluşturulur. Bu durumlarda lamina kaplamaların tasarımı ve üretimi de bilgisayar destekli olarak cihaz içinde gerçekleştirilir. Bilinen en hassas lamina kaplama oluşturma yöntemlerinden biri budur. Bu yöntem tedavinin tek seansta bitirilmesine olanak tanır.

11. Bir diğer yöntemde lamina kaplamalar, alınan ölçüler aracılığıyla oluşturulan modeller üzerine porselen işlenerek elde edilir. Bu yöntemde ek olarak bir teknisyen aşaması olacağından tedavinin birkaç seans sürmesi olasıdır.

12. Oluşturulan lamina kaplamalar hasta ağzında prova edilir; eğer herhangi bir aksaklık yoksa adeziv yöntemler adı verilen özel işlemlerle diş yüzeylerine yapıştırılırlar.

13. Lamina kaplamalar Dijital Diş Hekimliğinin gelişmesi ile 1 tam günde yapılabilmektedir. Ancak net tedavi süresini muayene sonrasında Diş Hekimi verebilir.

 

LAMİNA KAPLAMALARA ENGEL OLAN DURUMLAR NELERDİR?

Ön dişlerde aşırı çapraşıklığın bulunduğu durumlarda lamina kaplamalar yetersiz kalabilmekte ve öncelikle ortodontik tedaviye ihtiyaç duyulabilmektedir. Böyle durumlarda daha fazla aşındırma yapılan diğer kaplamalar tercih edilebilmektedir. Aşırı diş sıkma problemlerine sahip hastalarda da lamina kaplama işlemlerine başlamadan önce diş sıkma ya da gıcırdatma problemlerinin çözülmesi önerilir.

 

PORSELEN KAPLAMA NEDİR?

Kimi zaman dolgu yöntemleriyle tedavi edilemeyecek kadar büyük diş aşınmaları, kimi zaman ise diş eksikliklerini gidermek amacıyla yapılan bir tedavi yöntemi olan porselen kaplamalar, dişin üzerini tıpkı bir kalıp gibi saran, var olan aşınmaları ve eksiklikleri gidemeye yönelik bir uygulamadır.

 

PORSELEN KAPLAMALARIN AVANTAJLARI NELERDİR?

• Porselen kaplamalar metal altyapılarının verdiği avantaj sayesinde dayanıklılığıyla ön plana çıkmaktadır.
• Metal destekli porselen kaplamalar diğer kaplama yöntemlerine göre daha ekonomiktirler.
• Porselen malzemeden dolayı estetik olarak da tatmin edici olabilmektedirler.
• Kullanılan malzemeler güvenlidir ve herhangi bir yan etki göstermemektirler.

 

PORSELEN KAPLAMA NASIL YAPILIR?

1. Öncelikle hastanın detaylı ağız içi muayenesi yapılır. Diş eksiklikleri ve aşırı madde kaybına uğramış dişler belirlenir.

2. Ağız hijyenine yönelik diş çekimi, diş eti tedavisi ya da diş temizliği gibi bir ihtiyaç mevcutsa bu tedaviler gerçekleştirilir.

3. Hasta ağzından geçici kaplamalara rehber olması ve ağzın ilk halini göstermesi amacıyla ölçüler alınır ve alçı modeller elde edilir.

4. Kesilerek küçültülecek dişler ve çevrelerindeki dokular lokal anesteziyle uyuşturulur.

5. Dişler küçültülerek üzerine porselen kaplamanın rahatlıkla oturabileceği boyut ve şekil oluşturulur.

6. Porselen kaplamanın elde edilmesi için gerekli modeli elde etmek amacıyla ölçüler alınır. Bu ölçüler alınırken genellikle silikon esaslı malzemeler kullanılır.

7. Daha sonra özel mumlar yardımıyla hastanın diş kapanış şekli tespit edilir. Bazı durumlarda ağızda kapanış belirleyen ve rehberlik edebilecek bir diş teması bulunmadığında diğer yüz ölçülerinden faydalanılarak kapanış boyutu belirlenir.

8. Hastanın kesilen ve küçültülen dişlerine uygun olarak geçici kaplamalar elde edilir. Bu geçici kaplamalarda genellikle akrilik malzemeler kullanılmaktadır. Geçici protezler hasta ağzında daha önce alınan ölçü yardımıyla yapılan direkt yöntem ve elde edilen model üzerinde hazırlanan indirekt yöntem olmak üzere 2 şekilde elde edilir. Daha sonra bu geçici protezler hasta ağzına kolay sökülebilen bir yapıştırma malzemesiyle uygulanır ve tedavinin ilk seansı böylelikle tamamlanmış olur.

9. İkinci seansta porselen kaplamaların alt yapısını oluşturan metal kısımların provaları yapılır ve uyumlarına bakılır. Gerektiği noktalarda tekrar uyumlandırma yapılabilir. Eğer bir problem mevcutsa tekrar ölçü alınarak metaller yeniden yapılır. Bu seansta aynı zamanda diş renkleri belirlenerek porselenlerin bu renklere göre uygulanması tasarlanır.

10. Metal uyumlarından emin olunduktan sonraki seansta protezler porseleni işlenmiş şekilde prova edilir. Bu provada var olan yükseklikler ve kapanış problemleri belirlenerek düzeltilir. Porselen kaplamaların son uyum ve estetik kontrolleri yapılır. Eğer bir aksaklık söz konusu ise porselenin tekrar işlenmesi ve bu aşamanın tekrarı gerekebilir.

11. Porselen provası aşamasından sonra protezler son aşama olan “glaze” yani parlatma aşaması için laboratuvara gönderilir ve hasta ağzına hazır hale getirilir.

12. Son seansta glaze aşaması da gerçekleştirilmiş ve hasta ağzına hazır hale gelmiş porselen kaplamalar dişlere kalıcı olarak yapıştırılır ve tedavi böylelikle tamamlanmış olur.

 

PORSELEN KAPLAMALARDA HANGİ MALZEMELER KULLANILIR?

Porselen kaplamaların metal alt yapılarında genellikle son derece dayanıklı olan Krom-Nikel ya da Krom-Kobalt alaşımları kullanılır. Üst kısımlarında ise özel olarak üretilen ve estetik özelliği yüksek dental seramikler kullanılır.

Daha önceki dönemlerde metal altyapı yalnızca döküm yöntemleriyle elde edilmekteydi. Fakat günümüzde milling adı verilen yöntemle freze edilen metaller de altyapılarda kullanılmaktadır. Bu yöntemde bilgisayar sistemleri kullanılarak cihaz aracılığıyla çok daha hassas bir uyum sağlayan metal altyapılar elde edilmektedir. Bu yöntemle elde edilen metaller daha ince olduğundan dişlerde de daha az aşındırma yapılması yeterli olmaktadır. Üstelik metal yüzeylerde oluşabilecek hatalar da çok daha aza indirgenmektedir.

 

ZİKRONYUM KAPLAMALAR KİMLERE YAPILABİLİR?

Çene ve diş gelişiminin tamamlandığı herkeste, üst yaş limiti olmaksızın ihtiyaç duyulan durumlarda zirkonyum kaplamalar yapılabilmektedir. Tedavi süresi ortalama olarak 5 gündür.

 

ZİRKONYUM KAPLAMALARIN AVANTAJLARI NELEDİR?

Aşırı madde kayıplarının olduğu ve diğer estetik kaplamaların uygulanamadığı dişlerde en çok başvurulan tedavi yöntemi zirkonyum kaplamalardır. Işık geçirgenliğinin yüksek olmasını sağlayan beyaz renkteki bir malzeme olması sebebiyle geleneksel metal destekli kaplamalara göre çok daha iyi estetik sonuçlar verirken çiğneme kuvvetlerine karşı tam porselen dişlere göre daha dayanıklı olmaları kullanım alanlarını arttırmaktadır.

Bunların yanı sıra diş etiyle uyumunun metal destekli porselenlere göre çok daha iyi olması ve diş eti sınırlarında hoş olmayan renk farkları oluşturmaması da önemli avantajlarından biridir.
Bazı durumlarda geleneksel metal destekli porselen kaplamaların altyapılarında kullanılan krom alaşımları gibi malzemelere karşı alerjiler gelişebilir. Zirkonyum kaplamalar bu gibi durumlarda da avantajlıdır.

 

ZİRKONYUM KRONLARI DİŞ ETİ PİGMENTASYONUNA NEDEN OLUR MU?

Zirkonyum diş etlerinde enfeksiyonlara neden olmaz çünkü korozyona dayanıklıdır. Eğer hasta, ağız hijyeni bakımını düzenli olarak gerçekleştirir ise hiçbir sorun ile karşılaşmaz. Bazen kanal tedavisi yapılan dişler doğal renklerini koruyamazlar. Zirkonyum ise kendi rengini ve doğal görünümünü korur. Bu durumda renk farklılığı ince diş etinin altında görülebilir. Renk değişikliğinin kaynağı zirkon kurondan değil, doğal diş (kök) kaynaklıdır.

 

ZİRKONYUM PAHALI MI?

Zirkonyum metal seramik kronlardan daha pahalıdır. Bunun nedeni, zirkonyumun CAD / CAM adı verilen özel bir 3 boyutlu bilgisayar programı tarafından yapılmasıdır. Ayrıca teknisyenler çok dikkatli ve hassas bir şekilde çalışmalıdır. Zirkonyum daha pahalıdır, çünkü diş hekimliğinde birçok alanda kullanılır ve aynı zamanda birçok adımda hazırlanması gerekir.

 

İMPLANT ÜZERİNE ZİRKONYUMDAN KRON YAPMAK MÜMKÜN MÜ?

İmplant üzerine zirkonyum uygulanabilir ayrıca, zirkonyum, titanyum ile herhangi bir etkileşim göstermemektedir.

 

ZİRKONYUM KRONLARI İLE DİŞLERİN GEÇİRGENLİĞİ KAYBOLUR MU?

Doğal diş ile zirkon kuronun ışık geçirgenliği aynıdır. Özellikle estetik bir görünüm isteyen hastalar tarafından kullanılabilir.

 

ZİRKONYUM KAPLAMA İŞLEMİ NE KADAR SÜRER?

Tedavi ortalama yaklaşık 5 gün sürecektir.

 

E-MAX KAPLAMA NEDİR?

Diş hekimliğinde hastalara doğal ve estetik görünüm sağlayabilmek amacıyla çeşitli kaplama malzemeleri kullanılmaktadır. Emax denilen kaplama malzemesi, herhangi bir metal destek kullanılmadan seramiğin pişirilmesi ile elde edilen ve bu şekilde dayanıklılığı arttıran porselen bir malzemedir. Tamamıyla seramiğin pişirilmesi ile elde edilen emax kaplama diğer adıyla full porselen diş olarak da adlandırılmaktadır. Gücü ve güzelliği bir araya getiren bu seramik malzeme emax; metal içeriğinin bulunmaması ve ışık geçirgenliğinin fazla olması gibi sebeplerle diş hekimlerinin çok fazla tercih ettiği estetik malzemeler arasında yer almaktadır.

 

E-MAX KAPLAMA NASIL UYGULANIR?

Diş hekimleri tarafından pratik bir şekilde uygulanabilen emax kaplama için öncelikle dişler muayene esnasında detaylı bir şekilde incelenmekte, hastanın ihtiyacı ve isteğine göre hangi dişlere emax kaplama yapılacağına karar verilmektedir. Ardında emax kaplama yapılmasına karar verilen dişlerin ölçüsü alınmakta ve hazırlanmak üzere laboratuvara gönderilmektedir. Hazırlanma süresi kaç adet dişe uygulanacağına göre değişiklik göstermektedir. Herhangi bir ağız ve diş problemi olmadığı takdirde kaplamalar hazır olduktan sonra hastanın dişlerine uygulanmaktadır.

 

E-MAX KAPLAMA HANGİ DİŞLERE UYGULANABİLİR?

Emax kaplamalar, metal içeriğin bulunmaması, ışık geçirgenliğinin fazla olması, kişiye doğal ve estetik bir görünüm sağlaması ve bunun yanı sıra uzun ömürlü olması gibi sebeplerle diş hekimleri tarafından sıklıkla ön kesici dişlere uygulanmaktadır. Ağız içinde bulunan ve fazla kuvvet uygulanmayan dişlere de yapılabilmektedir. Emax kaplamanın diğer tercih edildiği alanlar da aşağıdaki gibidir.
Sararmış Dişler: Tüketilen yiyecek, içecekler ve yaşa bağlı olarak rengi değişmiş olan dişler de emax kaplamanın uygulama alanına girmektedir.
Eğri Dişler: Şekli bozulmuş, dizilişi ve pozisyonu kusurlu olan, eğrilmiş dişlerin yapısını düzenleme ve restorasyonunda da tercih edilen bir kaplama türüdür.
Kırık Dişler: Derin diş çürüklerinden dolayı hasar görmüş ya da travma sebepli kırılmış dişlerin tedavisinde de kullanılmaktadır.
Kanal Tedavisi Uygulanmış Dişler: Kanal tedavisi uygulanan dişler rengi değişme ve kırılma eğiliminde olabilmektedir. Bu tarzda kırılmaya eğilimli ve rengi değişmiş dişlerin onarımında da emax kaplama tercih edilmektedir.

 

E-MAX KAPLAMA AVANTAJLARI

Emax kaplamanın en büyük avantajlarından birisi estetik görünümüdür. Bunun yanı sıra içerisinde metal malzeme bulunmayışından dolayı hastada herhangi bir reaksiyona sebep olmayacak olması emax kaplamayı güvenilir kılmaktadır. İnsan vücuduna ve kemik yapısına uygun oluşu tercih edilme sebepleri arasında yer almaktadır. Estetik olmasının yanı sıra ışık geçirgenliğinin fazla olması ve doğal dişe yakın görünümü bu kaplamayı önemli kılmaktadır. Emax kaplama cam seramikten meydana gelmektedir ve bu sayede çiğneme davranışına karşı yeterli dayanıklılığa sahiptir. Dayanıklılığı uzun ömürlü olmasına destek olmaktadır. Emax kaplamanın kaygan yüzeyi diş üzerinde tartar oluşumunu engellemekte ve böylelikle diş eti rahatsızlıkların ortaya çıkmasını engellemektedir.

 

E-MAX KAPLAMA DEZAVANTAJLARI

İçeriğinde metal malzeme kullanılmamasından dolayı diş hekimleri arka öğütücü dişlerde kullanmayı tercih etmez. Metal kullanılan kaplamalara göre biraz daha maliyetli olabilmektedir ancak estetik görünümü sayesinde bu maliyet göze çarpmamaktadır.

 

E-MAX KAPLAMA NE KADAR SÜRE KULLANILIR?

Her ne kadar kişinin kullanımına göre değişiklik gösterecek olsa da düzenli bir şekilde ağız bakımı yapıldığı ve diş hekimine kontrole gidildiği takdirde uzun yıllar problemsiz bir şekilde kullanılabilmektedir.